Bitkisel İlaçlar Hakkında Bilinmesi Gerekenler
09-03-2023
01:53
Pek çok hastalık bitkiler yardımıyla tedavi ediliyor ve bu bitkilerden elde edilen kimyasal bileşikler yeni tıp ilaçlarının geliştirilmesinde model görevi görüyor. Örneğin; Aspirin, söğüt kabuğundan elde edilen salisin’e göre model alınmış ve geliştirilmiştir. Bunun dışında "Kınakına” kabuğundan elde edilen kinin, insanlık tarihindeki en üzücü hastalıklarından biri kabul edilen sıtmanın tedavisinde oldukça önemli rol oynuyor. Çeşitli kanser türlerinde kullanılan pek çok etken madde de yine bitkilerden gelmektedir.
Hastalıkları iyileştirmek, hastalıkların şiddetini azaltmak, hastalıkları önlemek ve tedaviye yardımcı olmak için bitkilerin bazı kısımlarının ya da bunlardan yapılan müstahzarların kullanılmasına yardımcı olan fitoterapi, bilimsel araştırmalara ve klinik çalışmalara dayanmaktadır. Koruyucu, tamamlayıcı ya da tedavi amaçlı kullanıldığı için alternatif tedavi olarak değerlendirilmesi yanlıştır.
Avrupa'da Fitoterapi Ürünleri
Bunlar, çoğunlukla tıbbi ürünler kategorisinde OTC olarak onaylanmakta ve satılmaktadır. Amerika'dan farklı olarak, Avrupa'da farmakolojik etkileri olan bitkisel ürünler çoğunlukla tıbbi ürün olarak kabul edilmektedir. Almanya'da ise piyasada, doktorların % 70'i tarafından reçete edilen yaklaşık 700 bitkisel ilaç bulunmaktadır.
Almanya'da doktorlar tıp eğitimleri sırasında şifalı bitkiler ve fitoterapi eğitimi alırlar. Bu yüzden bitkisel ilaçlara çok aşinalar ve bu ilaçları sıklıkla kullanıyorlar. Ülkemizde fitoterapi ile ilgilenen ve bu konuda yeterli bilgiye sahip doktor sayısı ne yazık ki oldukça azdır. Ülkemizde hekimler ve tıp öğrencileri fitoterapi ve bitkisel ürünler konusunda bilgilendirilmeleri neredeyse bir zorunluluktur.
Günümüzde kullanılan fitoterapi uygulamaları, bitkilerden ya da bitki özlerinden ilaç hazırlanabilmesi için modern yöntemlerden yardım alan etkili, güvenli, oldukça stabil ve kullanımı kolay ilaçlardır. Ancak sokağınızın başındaki bir aktarın modern ve akılcı fitoterapi yöntemlerini kullanmasını beklemek yanlıştır. Bunun nedeni fitoterapide kullanılan bitkilerin ya da bitkisel ürünlerin, standardize edilmiş olması ve belirli kalite standartlarını karşılaması gerektiğidir. Uzman olmayan bir aktardan alınan ürünlerin çoğu zaman doğru bitki olup olmadığı dahi belli olmaz. Doğru zamanda toplanıp toplanmadığı şüpheli olur. Kurutma ve saklama koşulları istenildiği gibi olmayabilir. Standardizasyon ve kalite kontrol olmadan, beklenen etki genellikle gerçekleşmez.
Fitoterapinin temel şartı standardizasyondur. Standardizasyon, bitkisel ilaçlardan elde edilen bir ürünün, yardımcı maddeler, bitkisel ilaçlar ya da ürünlerle karıştırılarak etkinliği bilinen bir madde ya da madde grubuna adaptasyonudur. Standartlaştırılmış bir ekstrakttan yapılan bitkisel ilaçların dozlanması kolaydır, istenen optimum etkiyi sağlar ve her kullanıldıklarında aynı etkiye sahiptir.
Bitkisel İlaçların Kullanılan Diğer İlaçlardan Farkı Nedir?
1) Bitkisel ilaçlar, etken madde olarak bitki veya bitki özleri içeren karışımlardan oluşur. Diğer ilaçlar ise genellikle bitkilerden elde edilen sentetik veya tamamen kimyasal maddeler içerirler.
3) Ekstraktlarda inaktif olduğu düşünülen bazı bileşikler, mide ve bağırsaklardaki salgıyı arttırarak dolaylı olarak etkiye katkıda bulunabilir, bu da aktif bileşenlerin ekstrakttaki çözünmesini ya da emilimini arttırır.
Bitkisel İlaçlar Kullanılırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
İlk olarak "bitkisel ürün", "bitkisel takviye" ile "bitkisel ilaç" olarak satın aldığınız ürünlerin aynı terim olmadığını anlamanız gerekir. Bitkisel ilaç olarak satın aldığınız tüm ürünleri çok daha kontrollü satın alıp kullanmalısınız.
1) Bitkisel ilaçların etiketinde (kullanılan bitkinin adı, etken madde bilgileri, üretim yeri, üretim tarihi ve son kullanma tarihi) muhakkak olmalıdır. Bir bitkisel ilaç olarak satılan bir ürünün doğal olduğunu belirten bir etiketin olması, onun güvenli olduğu anlamına gelmez. Örneğin kava ve eşek kulağı bitkisi ciddi karaciğer hastalığına neden olabilir.
2) Soğuk algınlığı, öksürük, kabızlık ve mide rahatsızlığı gibi basit rahatsızlıklarda, fitoterapi ürünlerini kendiniz kullanabilirsiniz.
3) Yanlış tedavinin diyabet, hipertansiyon, kanser ve kalp hastalığı gibi geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabileceği durumlarda bitkisel ilaçlarla tedavi ancak doktora danışılarak ve onun onayı alınarak desteklenmelidir.
4) Kullanım süresine ve dozuna dikkat edilmelidir. Bunun nedeni pek çok bitkisel ilacın ancak belli bir doz ve süre sonrasında etkisini göstermesidir. Çoğu bitkisel ilaç ve ürün ancak en az 3 aylık bir kullanım süresinden sonra etkisini gösterir.
5) Bitkisel ilaçların da yan etkileri (alerjik reaksiyonlar, mide problemleri, baş ağrıları vb.) ve toksik etkileri olabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca her madde gibi uzun süreli kullanımda toksik etkiler meydana gelebileceğini göz ardı etmemelisiniz.
6) Kabızlık sorununda sinameki yaprağı ve ekstresi içeren bitkisel ilaçlar iki haftadan fazla kullanılmamalıdır. Bunun nedeni, uzun süreli kullanımın elektrolit tükenmesine yol açmasıdır. Kabızlık meydana geldiğinde idrarda kan ve albümin saptanabilir.
7) Bitkisel ilaçlar, yanlış kullanıldığında ya da çok miktarda alındığında ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Hamile kadınlar ve emziren anneler özellikle dikkatli olmalıdır. Bunun nedeni, bu ürünlerin uyuşturucu gibi davranabilmesidir.
8) Bazı bitkisel ürünler de ilaç gibi davranabilir. Aynı anda kullandığınız kimyasal ilaçlarla etkileşimleri nedeniyle de zararlı olabilir. Üreticisi belli olmayan bitkisel ürünlerin etken maddelerini de bilmenize imkan yoktur. Bu ürünler onlarca ya da yüzlerce madde veya bileşik içerebilir. Bilim adamları, faydalı olduğu varsayılan ürünlerin bileşenlerini belirlemeye çalışıyorlar. Araştırma sonucunda bitkisel ürünlerin etiketlerinde listelenen bileşiklerin yanı sıra birçok madde tespit edilmiştir. Bazı bitkisel ürünler metaller, etiketlenmemiş ürünler, mikroorganizmalar ve diğer maddeler içerir.
9) İnsan sağlığını korumak için bitkisel ilaçları da sadece eczacı gözetiminde satın almak daha doğru olacaktır. Çünkü ismi bitkisel dahi olsa ilaç olarak satılan tüm bileşiklerin kişiden kişiye göre de değişebilen yan etkileri olabilir.
Bitkisel İlaç Kullanmak Daha Mı Güvenlidir?
Kilo verdirdiği iddia edilen bitkisel ilaçlardan, aktarlarda satılan ilaç karışımlarına kadar bitkisel ilaç pazarı ülkemizde çok büyük bir pazardır. Pek çok bitkisel ürün, bitkisel takviye olarak uzun yıllardan beri kullanılmaktadır ve bunların olumlu etkileri herkesçe malumdur. Ancak bazı bitkisel ürünler dahi kişiden kişiye değişen yan etkilere sebep olabilir. Hepsi olmasa da bazı bitkisel ürünlerin zararlı etkileri de vardır. Bu ürünlerin bir kısmı, bazı insanlarda hastalığa neden olabilen toksik maddeler içerir. Bazıları, steroidler ve östrojenler gibi etikette listelenmeyen maddeler içerebilir. Bazı ürünler arsenik, cıva, kurşun ve böcek ilaçları gibi zehirli maddeler dahi içerebilir.
Tekrar belirtmek gerekir ki; Özellikle bitkisel ilaçlar ile bitkisel takviyeler arasındaki farkı çok iyi anlamalısınız. Üretiminde ve ürünlerinde doğal ve bitkisel hammaddeler kullanan güvenilir hiç bir üretici ürünlerini bitkisel ilaç olarak adlandırmaz. Bir tedavi tavsiyesi olarak sunmaz.
Dikkat! Bitkisel Ürünler Hasta da Edebilir
Bir hastalığı tedavi etmek ya da tedaviyi desteklemek için kullanılan yüzlerce bitkisel ürün vardır. Bunların en bilinenleri: Senna (sinemaki), bitki çayları, papatya türleri, yosun tabletleri, kondriotin sülfat, ekinezya, efedra, sarımsak, ginkgo biloba, ginseng, kava, glukozamin, melatonin ve fitoöstrojenlerdir.
En sık kullanılan bitkilerden biri olan sinameki vücutta su atılımını hızlandırıcı etkiler içermektedir. Kullanılan idrar söktürücü çaylar (zayıflatıcı ve şekillendirici çaylar) bağırsaklardaki "microvillus" adı verilen tüylerin kısalmasına ve düzleşmesine neden olarak kabızlığa neden olur. Sinameki alındığında besinlerin emiliminde sorunlar olabilir. Örneğin potasyum alımı azalırsa bu durum kalp kaslarını olumsuz etkiler. Sonuçlar kalp hastalığına kadar uzanabilir.
Özellikle kilo vermek için kullanılan yosun haplarının ciddi yan etkileri vardır. Bu tür haplar "sibutramin" adı verilen bir iştah bastırıcı içerir. Bu yosun değil insanı zayıflatan sentetik bir maddedir ve kontrolsüz kullanımından dolayı şimdiden pek çok insanın ölümüne yol açmıştır. Doğadan toplanan mantarların zehirlediğine dair basında çok sayıda haber var. Doğada toplanan ve mayalanırken içilen papatyalar bazen ciddi zehirlenmelere neden olabiliyor. Bazıları böcek ilacı, bazıları migren ve bazıları soğuk algınlığı için olmak üzere çeşitli papatya türleri kullanılır.